Bu Blogda Ara

4 Kasım 2013 Pazartesi

DÜNYANIN EN ESKİ 2.METROSU HANGİSİ???

Bilmeyenler Londra’dan sonra dünyanın en eski ikinci metrosunu duyduklarında eminim çok şaşıracaklar.
Londra metrosu (İngilizce: London Underground), Birleşik Krallık'ın başkenti Londra ve yakın çevresindeki Essex, Hertfordshire ve Buckinghamshire kentlerini birbirine bağlayan yeraltı raylı sistemidir. 1863 yılında kullanıma giren metro, dünyanın en eski yeraltı ulaşım sistemi olarak bilinmektedir. Londra metrosu ayrıca dünyada elektrikli trenin kullanıldığı ilk hattır.



Dünyada inşa edilen 2.metronun oluşum hikayesi Fransız mühendis Eugene Henri Gavand’ın girişimiyle başlamıştır.
Gavand, dönemin ticaret ve bankacılık merkezi olan Galata ile sosyal hayatın kalbinin attığı Pera arasında sürekli mekik dokuyan insanları gözlemler ve Yüksekkaldırım Yokuşu ile Galip Dede Caddesine alternatif bir yol düşünür. Bu iki merkezi birbirine bağlayacak asansör tipinde bir demiryolu projesi için Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz Han'ın huzuruna çıkar, 10 Haziran 1869’da Tünel yapım imtiyazını alır. İşletme süresi 42 yıl olarak belirlenen Tünel `yap-işlet-devret` modeliyle inşa edilir.


Evet tahminleriniz doğru.. Dünyanın en eski 2. metrosu Taksim-Karaköy Tünel Metro'su...

Tünel yapım çalışmaları 30 Haziran 1871’de başlar. Temmuz 1872’de İngiliz uyruklu “The Metropolitan Railway Of Constantinople From Galata to Pera” adlı şirketin tescili yapılır. 05 Aralık 1874’de yapımı tamamlanan Tünel’de hayvan taşımalı deneme seferlerinin ardından 10 para yolculuk ücreti karşılığında insan taşımacılığına geçilir. Tünel, 17 Ocak 1875’te yerli ve yabancı muteber davetli topluluğunun katıldığı görkemli bir törenle hizmete alınır.
İlk yapım maliyeti 180 bin Osmanlı Lirası olan Tünel tesislerinin enerjisi 150 beygir gücünde iki buhar makinesiyle sağlanır. Tünel, sefere başladığında iki tarafı açık olan vagonlar elektrik olmadığı için gaz lambalarıyla aydınlatılır.
1910’da elektrikli tramvaylara geçiş çalışmaları başlayınca, şirket, 1911 yılında Osmanlı uyruğuna geçer ve “Dersaadet Mülhakatından Galata ve Beyoğlu Beyninde Tahtel’arz Demiryolu” unvanını alır. Daha sonra devlet tarafından 175 bin Türk lirasına satın alınarak 01 Mart 1939’da millileştirilen Tünel, 16 Haziran 1939’da 3645 sayılı yasa ile kurulan İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri (İETT) Umum Müdürlüğü’ne devredilir. http://www.ibb.gov.tr/tr-TR/Pages/Haber.aspx?NewsID=19060#.Unf1fOI8q9g

İkinci Dünya Savaşında; bazı malzemeleri satın alınamadığı için üç buçuk ay yolcularından ayrı kalan Tünel, Fransız Eletctro Enterprise şirketi tarafından 33 Milyon Lira sarfla tamamıyla yenilenerek şimdiki halini alır. Tünel'in elektrifikasyon çalışmaları 1968 yılında başlar, 2 Kasım 1971 tarihinde yeni haliyle törenle hizmete açılır. 350 beygir gücündeki elektrikli sistemiyle 573 metrelik mesafeyi 90 saniyede aşan Tünel, 16 metre boyunda iki vagonuyla bir seferde 170 kişiyi taşır. http://www.tgrthaber.com.tr/news_view.aspx?guid={0509A19E-F24F-4B13-BAD7-BA91D34197CB}

 Londra'dan sonra dünyanın en eski 2. Metrosu olan Beyoğlu Karaköy hattı sultan Abdulaziz tarafından 17 Ocak 1875'te hizmete açıldı..Beyoğlu'ndan Karaköy'e Karaköy'den Beyoğlu'na 102 saniyede gidipi geliyor bu vagonlar tam 138 yıldır.

Tünel ilk inşa edildiğinde elektrik dahi henüz yoktu. Bu nedenle hem duraklar hem de vagonlar gaz lambalarıyla aydınlatılıyordu. Mekanizmayı çalıştıran motorlar ise buharla çalışıyordu. Eski vagonlar ahşaptı. Yeni yapılan vagonlar ise otomotik kapıları ile daha konforlu.
Yenilenen yüzünde eski nostaljisini kaybetsede lastik tekerlekli vagonlarıyla Beyoğlu Karaköy tünel hattı yine İstanbul ulaşımındaki tarihi görevini daha uzun süre devam ettirecek. http://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCnel_%28f%C3%BCnik%C3%BCler%29





10 Aralık 2012 Pazartesi


SOĞUKLARDAN ve VİRÜSLERDEN KORUNMAK İÇİN DOĞAL TAKVİYE 



MALZEMELER :


- 1 adet orta boy kavanoz
- kavanozun yarısını dolduracak kadar taze zencefil
- 1 limon (dilimlenmiş)
- yeteri kadar bal


HAZIRLANIŞI :


Zencefilin kabuklarını soyun ve incecik (jülyen doğrama) dilimleyin. Kavanoza yerleştirin ve limonları da ilave edin. Üzerine balı ekleyin. Kapağını sıkıca kapatın ve buzdolabına kaldırın.

Kullanırken; bir çay bardağına 1 dilim limon, zencefil şurubundan bir ya da iki yemek kaşığı koyun ve üzerine sıcak su ekleyerek karıştırıp için.


Sıcak olarak içtiğiniz gibi aynı miktardaki karışıma soğuk su ya da soda ekleyerek de içebilirsiniz.

Karışım buzdolabında 2-3 ay bekleyebilir. Sonbaharla birlikte gribal hastalıklarda evlerin baş köşesine yerleşmeye başladı bile. Ateş, burun akıntısı, boğaz ağrısı derken ardından gelen öksürüğü kesmek en uzun süreçtir. Hazırlayacağınız şurubu soğuk algınlığına yakalanmadan önce çay gibi ailece günde bir fincan içebilirseniz koruyucu özelliğinden yararlanır, sonrasında ise öksürüğe karşı doğal tedavi olarak kullanabilirsiniz. Ayrıca araç tutmasından ya da
mide üşütmelerinden kaynaklanan bulantılara karşı da çok etkili.


Haydi bakalım ilaçları çöpe atıp doğal yollarla bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirip hastalıklarla savaşalım ;)





sağlıklı günler olsun..

6 Aralık 2012 Perşembe


Cilt Kanseri


Cilt kanseri, en sık görülen kanser çeşitler arasında bulunmaktadır. Cildi oluşturan hücrelerin normalin dışında büyümesi ve art
ması kansere neden olmaktadır. Genellikle açık tenli, 50 yaş üstü, çok fazla güneşe maruz kalan ve ileri derecelerde güneş yanığı hikayesi bulunan kişilerde görülür. Erken teşhis edildiğinde ve doğru tedavi yöntemlerinin uygulanması halinde iyileşme mümkündür.

Cilt kanseri vücudun herhangi bir bölgesinde olabileceği gibi %80 baş-boyun bölgesindedir. Vücudun güneş gören bölgeleri deri kanserlerine daha yakındır. 

Cilt Kanseri Belirtileri Nelerdir?


  • Benlerin formunda ve renginde değişiklikler
  • Deri üzerinde soyulmalar
  • Deride oluşan birtakım kanamalar
  • Ben üzerinde oluşan şişlikler veya kabarmalar
  • Tekrar eden ve iyileşmeyen yaralar
  • Benlerde kanamalar
  • Vücuttaki ben sayısında ve boyutlarında artış
  • Farklı renklerde lezyonların oluşması
  • Lezyonlarda kabuklaşma ve kanamalar



Cilt kanserinden korunmak için yapılması gereken fazla güneşten kaçınmaktır. Güneşe aşırı maruz kalma üzere özellikle su toplaması ile seyreden ikinci derece güneş yanıklığı, cilt kanserinin temel sebebidir. Güneşte uzun sure kalınacaksa, güneş koruyucu kremlerin unutulmaması gerekir.

  • Açık , beyaz tenliler,

  • Ciltlerinde kolayca çillenme olanlar, çok sayıda çili olanlar,

  • Çok fazla sayıda “ben”i olanlar ve bunların değişik şekil ve boyutta olması,

  • Ailesinde cilt kanseri hikayesi bulunanlar,

  • Açık havada çalışmak ve eğlenmek için çok fazla zaman geçirenler,

  • Herhangi bir sebeple radyoaktif ışın tedavisi (radyoterapi) uygulamaları,

  • Uzun yıllar iyileşmeden kalan açık yaralar,

  • Katran, zift, arsenik gibi kimyasal karsinojen maddelere uzun süre maruz kalma,

  • Uzun süreli mikro travmalara maruz kalma gibi nedenlerle de deri kanserleri gelişebilir.

19 Mart 2012 Pazartesi

Buğday mucizesi ile çim adamlar kansere deva oluyor..

Bugün facebookta okuduğum bir haber beni inanılmaz etkiledi ve hemen sizlerle paylaşmak istedim. Pamuk içine ekilen buğday tanelerinden çıkan yeşil ekinin aslında mucizevi bir yem olduğunu okudum. Eminim sizlerinde ilgisini çekecektir. Lütfen yakınlarınızla bu bilgiyi paylaşınız..
Şifalı günler...





Çocukluğumun yılları hatırladığım bildiğim kadarıyla 1952 yılları ve evveline rastlar. O yıllarda Annem bugday tanelerini,lokum kutularına yada sahan denen tepsilere pamuk içine eker ,çıkan yem yeşil ekini, 10 ya da 15 cm ken keser onu ezer unla karışımına şekerde katar pişirirdi. Adına UHUT denirdi.Tüm hastalıklara ilaçtır diye bizlere yedirilirdi. Yıl 2011 bu gün aynı buğday filizleri kansere ilaç olarak gündemde. Bilime inanan biri olarak doğruluyorum. Devaolsun diyorum. V.KARACA


Klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası, buğday çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi Pakistan'daki Hunzakut Prensliği'nde kanserden ölüm yok.  http://www.hastane.com.tr/saglik/bugday-sirasi-kanseri-onluyor.html



KANSERİN ÖLÜMÜ--MUTLAKA OKUYUN


Arkadaşlar. Yeniköy Mimarlar Sitesinde komşum ve meslekdaşıma 30 yıl evvel doktorlar 6 ay ömrü kaldığını söylediler. Ailesini bu sonuca alıştırdı; evin tüm ihtiyaçlarını gördü, temin etti; kendini ölüme hazırladı. Buğday çimlenmesinin hastalığa iyi geldiğini bir yerde okumuş. Evin bir odasına toprak döşedi; orada buğday yetiştirdi; buğday çimini mikserde öğüterek her gün ve devamlı içti. 30 yıldır yaşıyor. Artık çime de gereksinimi kalmadı. Sağlıklı günler dileğiyle...
Yılmaz Ergüvenç

Kesinlikle zararı yok, sınırlı yararı olabileceği, destek amaçlı kullanılmalarında sakınca olmadığı kanaati bildirildi. Saygılarımla arz ederim. Dr.Vehbi Alpman.KANSERİN ÖLÜMÜ MUTLAKA OKUYUN!
ASRIMIZIN EN KÖTÜ HASTALIĞI İÇİN HER BİLGİNİN ÖNEMİNE İNANDIĞIMDAN ELİME GELEN BU MAİLİ HERKESE GÖNDERİYORUM.

Buğday çimi ekiniz ve yiyiniz, Buğday şırası yapınız ve içiniz. 
Kanseri engelleyen besinlerin başında atalarımızın Orta Asya'da içtikleri Buğday şırası geliyor.
Klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası, buğday çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi Pakistan'daki Hunzakut Prensliği'nde kanserden ölüm yok. Ayrıca Hunzakutlular, acı badem ve kayısı çekirdeğini yiyorlar ve kansere yakalanmıyorlar. Türkiye'de acı badem ve kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekiyor.

http://www.gidahareketi.org/-bugday-Muthis-Bir-Kanser-Ilacidir--474-haberi.aspx
Ödemiş'le Salihli arasında, binbir efsaneye konu olmuş Bozdağ'ın eteklerinde cennet gölcük kıyısında kanseri yenen, bu zaferi kazandıktan sonra mücadelesi herkese örnek olsun diyerek bir de kitap yazan Doktor İlhami Güneral ile sohbetimiz sürüyor.
Önemli olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir.
Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok da zor bir şey değildir.
Buğday müthiş bir kanser ilacıdır.
Buğday şırası kanseri önler ve bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır.
Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerir.
Taze olarak kullanılan Buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat fazla demir bulunmaktadır.
Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler içermesidir.
Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi doğanın en güçlü anti kanseri olan 'laetril' içermektedir. 
Izgara etler ve füme besinlerin kanserojen maddeler taşıdığı kanıtlanmıştır. (Japon Bilim Adamı Nagivara)
Japon Bilim Adamı Nagivara, taze buğday çiminde bu maddeyi etkisiz hale getiren enzimler ve amino asitler bulmuştur.
- Buğday çimini evde üretebilir miyiz?
- Evde de üretilebilir, küçük bir saksıda bile üretilebilir ve olduğu gibi yenebilir, evde üretemeyenlere tavsiyemiz ise buğday şırası üretmeleri....
- Buğday şırasını herkes üretebilir mi?
- Evet herkes üretebilir.
- İsterseniz tarif edeyim.
Bir bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam kavanoza konur.
Üzerine 3 bardak su klorlu olmamak şartıyla ilave edilir. 
Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir.
Bu ilk su kullanılmaz, dökülür. 
Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir.
24 saat bekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba aktarılır. 
Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın ise günde 3 kez şıra alınır.
Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir. 
O takdirde her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir içecek ortaya çıkar.
- Az önce sözünü ettiğimiz 'laetril' buğday çiminden başka nelerde bulunur?
Çünkü anlaşılıyor ki, 'laetril' kanserin tedavisinde en etkin maddelerden biri...
Elmanın çekirdeğini de yiyin!
- Evet, Türkiye'de en kolay laetril'e ulaşabileceğimiz yer acı badem ve kayısı çekirdeğidir. 
Ayrıca laetril elma çekirdeğinde de vardır. Elmanın çekirdeği yenilirse çok da iyi olur. Amerika'daki ilaç sanayinin maşaları bu 'laetril' adlı ilacı yasaklatmayı başarmışlardır ama Meksika'da satılan 'laetril' bu ülkeden alınıp kaçak olarak ABD'ye sokulmaktadır.
Laetril, vitamin ve minerallerle verildiğinde çok daha iyi sonuçlar alınmaktadır.
'Kanserin Ölümü' adlı kitabında Manner, laetril ile yüzde 90 başarı kazandığını söylemişti.
- Acı badem ve kayısı çekirdeği de laetril içeriyor öyle mi?
- Evet öyle. Türkiye'de acı badem ve kayısı çekirdeğinin sıkça tüketildiği yerlerde resmi bir istatistik yok ama kanser vakalarının az olduğuna inanılıyor. Resmi istatistik yapılan bir ülke var...
Pakistan'a komşu küçük bir prenslik olan Hunzakut'ta şimdiye kadar hiç kanser olayına rastlanmadı.
Hanzakut'un özelliği temel besinleri kayısı ve kayısı çekirdeği...

- Dünyada bugün kullanılmakta olan kemoterapi ve radyoterapi bağışıklık sistemini bozduğunu iddia ediyorsunuz alternatif tedavilerin bir sıralamasını yapsak en öne hangisini koyarsınız?
- Önceliği bağışıklık sistemini güçlendiren tedavilere veririm, daha sonra biyolojik tedaviler ve bitkisel tedaviler gelir.
Bağışıklık sistemi konusunda Alman doktor Issel'in tüm beden tedavisi bugün bu ülkedeki 60/70 klinikte başarı ile uygulanmaktadır.
Başarılı bir yöntem: Tüm beden tedavisi
- Tüm beden tedavisi nedir?
- Joseph Issel de bizim gibi kanseri lokal bir hastalık olarak değil, tüm vücudu ilgilendiren sistemik bir hastalık olarak ele alıyordu. 
Ona göre vücutta sürekli olarak kanser hücreleri ürüyor fakat sağlıklı bir bağışıklık sistemi bu hücreleri hemen tahrip ediyordu.
Issel'in bir diğer tedavi yöntemide, ayda bir olmak üzere, özel olarak muamele görmüş bir kolibasil aşısı olan Pyrifer ile ateş şoku tedavisi idi. 
Bu yöntemle hastadan bir miktar kan alınıyor, bunu ozon oksijen birleşim ile karıştırarak yeniden hastanın damarından enjekte ediyordu. 
Binlerce kanser hastası bu yöntemle iyileşmişti.
Eski Sovyetler'de, şimdiki Rusya'da bu yöntem halen kullanılıyor.

Dr. Serap KIRMIZI
Uludag University



Bunun üzerine internette yaptığım araştırmalarda rastladığım bir haberde şu bilgiler yer almakta.   İnsanlığın temel besin kaynağı olan buğday, evinize sadece beyaz ekmek ve aşurelik tane olarak giriyorsa çok şey kaçırıyorsunuz demektir. Çünkü buğday, ev ortamında çok basit yöntemlerle çimlendirilerek tanesiyle veya uzayan çimlerinin tüketilmesiyle bağışıklık sistemini güçlendiriyor, hücreleri yeniliyor. Özellikle buğday çimi suyunun 'şifa içeceği' olduğu belirtiliyor. Çimlenmiş buğdayın sağlığa etkilerini İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erkan Topuz'a sorduk. Kendisinin de evde buğday çimi üretip sofrasında bulundurduğunu belirten Prof. Dr. Topuz, buğday çimi suyunun mikropları öldürücü etkisiyle kanı temizlediğini belirtiyor. Bununla birlikte, kardiyovasküler sistemde de damarların açılmasını sağlıyor. http://www.haberform.com/haber/bugday-bugdayin-faydalari-bugday-kanser-bugday-kani-temizler-39844.htm


14 Şubat 2012 Salı


KANSER HASTASI TANIDIKLARINIZ VARSA LÜTFEN DUYURUN . !
KEMOTERAPİDEN DAHA ETKİLİYMİŞ....



HERKES İLE PAYLAŞIN... ! ! ! 


Tipta son yenilik, kansere karsi etkili! Dikkatle okuyun ve karari siz verin!!!

Limon, kanser hücrelerini öldüren mucizevi bir mahsul.

Kemoterapiden 10,000 kat daha güçlü!!! Neden biz bunlari bilmiyoruz? Çünkü bazi laboratuarlarda üretilen sentetik ilaçlarla birileri çok büyük kârlar elde ediyor.


Simdi bir arkadasina bu maili yollayarak limon suyunun kanseri önleyici faydalarini bilmesini saglayabilirsin.
Limonun tadi güzel ve kemoterapinin korkunç yan etkilerine sebep olmuyor.
Multimilyonerlerin sahip oldugu büyük sirketlerin kârlarina zeval gelmesin diye bu sir saklanirken daha kaç kisi ölecek? Bildiginiz gibi limon agaci, limon ve lim (yesil limon) gibi çesitleriyle bilinir.
Bu meyveyi farkli sekillerde yiyebilirsiniz: posasini yiyebilir! , suyunu sikabilir, içecekler hazirlayabilir, serbetler ve tatlilar yapabilirsiniz.
Bir çok erdemleriyle taninir, ama en ilginç olani tümör ve kistler üzerine olanidir.

Bu bitki her tür kanser tipine karsi kanitlanmis bir çaredir. Bazilari kanserin her türlü varyasyonuna karsi yararli oldugunu söylüyor.
Bakteri enfeksiyonlari ve mantarlara karsi anti mikrobal spektrum oldugu, kurt ve parazitlere karsi etkili oldugu kabul ediliyor.
Yüksek tansiyonu dengeliyor.
Ayrica stresle savasan, sinir bozukluklarina iyi gelen antidepresan etkisi var.
Bu bilginin alindigi kaynak gerçekten büyüleyici:

Dünyanin en büyük ilaç üreticilerinden birinden ögrenildigine göre; 1970'ten beri 20'den fazla farkli laboratuar test etti ve sonuç olarak ; Limon ekstresinin 12 kanser tipinde kötü huylu hücreleri yok ettigi ortaya çikti! Bu kanserler içinde ; kolon, gögüs, prostat, akciger ve pankreas kanserleri de var. Kanser hücrelerinin büyümesini yavaslatmada limon agaci bilesenlerinin Adriamycin adli bütün dünyada genellikle kemoterapide kullanilan ilaçtan 10,000 kat daha iyi oldugu gösterildi.

Daha da hayret verici olan; limon ekstreleri ile yapilan bu terapi; sadece kötü huylu kanser hücrelerini yok ediyor ve saglikli hücrelere hiçbir menfi etkisi bulunmuyor. Institute of Health Sciences, 819 N. L.L.C. Cause Street, Baltimore, MD1201 HERKESLE PAYLAŞIN LÜTFEN... !

Not: Yazı alıntıdır ve faydalı olacağı kaaatiyle yayınlanmıştır.içerğin yada araştırmanın doğruluk dercesini bilmiyoruz.e-mail yolu ile gönderilmiştir..





Tüm bunlara ek olarak limonun genel faydalarıyla ilgili biraz daha bilgi vermek isterim; 



Limon, güçlü bir antioksidan görevi görmektedir. Bununla birlikte, limonun faydaları arasında, kanser, kalp krizi; ve kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu etkisinden de söz etmek gerekmektedir.
Limonun faydaları arasında, tansiyonu düşürmesinden ve iyi kolesterolü arttırmasından da söz etmek gerekmektedir.
Hücrelerde var olan metabolizma sorunlarını gideren limon, anti kanserojen etkisi ile de bilinmektedir. Göğüs, kolon, ve prostat kanserleri başta olmak üzere, kanser türlerini geriletme gibi bir özelliği bulunmaktadır.
Limonun faydalarından yararlanırken limon suyunun yararlarından da istifade etmek gerekmektedir. Limon suyunun, clde parlaklık veren bir özelliği bulunmaktadır.
Limon suyundan bir kaç damla alarak eklediğiniz sıcak suda, limon suyu ile birleşen sıcak suyun, sindirim sisteminizi rahatlattığını farkedersiniz. Bu karışım aynı zamanda, karaciğerin temizlenmesinde de önemli rol oynamaktadır.
Limon kabuğu güneş altında kurutulur; ve sonrasında da kurutulan bu limon kabuğu öğütülürse, öğütülen limon kabuğu da saç diplerine uygulanırsa, hem baş ağrısının giderilmesine yardımcı olur; hem de vücudu serinletici bir etkisi bulunmaktadır.
Limonun faydaları arasında yer alan bir diğer özellik ise, limonun sivilceler üzerindeki etkisidir. Sivilcelere uygulanan limon, aknelerin giderilmesinde yardımcı olmaktadır.
Limon suyu ile ilgili olarak bilinen, saçların rengini açtığı söylentileri doğrudur. Bununla birlikte limon suyu, cilt renginin açılmasına yardımcı bir özelliğe de sahiptir.
Dil üzerinde yer alan iltihaplı yaralara da iyi gelen limon suyunun bu faydasının da unutulmaması gerekmektedir.
Limonun faydaları arasında, içeriğindeki yoğun C vitamini sebebi ile, soğuk algınlığına iyi gelmesi özelliğinin de herkes tarafından bilindiği görülmektedir.
Limonun faydaları arasında, idrar yollarında ortaya çıkmış olan enfeksiyonların çözümlenmesinden de söz etmek doğru olacaktır.

21 Aralık 2011 Çarşamba

Yorgunluk mu?? Haydi canlanın biraz..

Yorgunluk mu?? Haydi canlanın biraz..




Mevsim dönümleriyle beraber, vücudumuzda bir takım farklılıklar meydan geliyor. Bu farklılaşma, insanlardan ziyade hayvanlar ve bitkilerde çok net görülüyor. Açların yapraklarında oluşan mevsimsel evrim çok net gözlemlediğimiz ve deneyimlediğimiz bir değişim.. Hayvanlar da ne zaman doğum yapacaklarını, neye karşı hazırlıklı olmaları gerektiğini biliyor gibi ona organize yaşıyor. Peki insanlar? insanlarda durum öyle değil.Rusal bir değişim yaşadığımız kesin.. Bahar yorgunluğu, yaz yorgunluğu, kış yorgunluğu ile kendini gösteren bir yorgunluk halsizlik belirtileri ile başlayıp depresiv bir ruh hali ile devam eden süreç yaşıyoruz..

Peki ama insanlar mevsim değişimlerinde nasıl bir etkilenme yaşıyor da enerjisini yitiriyor? Psikologlar, melatonin denilen ve beyin tarafından salgılanan bir maddenin artışı ya da eksilmesinin bu sonuçları doğurduğuna dikkat çekiyor.  Çünkü melatonin adı verilen madde sadece karanlıkta salgılanıyor. Yani gündüz salgılanmıyor. Dolayısıyla kışın, beyindeki melatonin miktarı artıyor, yazın ise azalıyor. Bu, insanın ruh durumunu ciddi olarak etkiliyor. Melatonin maddesinin fonksiyonu her canlıda değişik ve insanın ruh durumunu etkilediği kesin. Bazı insanları olumsuz, bazılarını olumlu etkiliyor ve o nedenle bazı insanlar kışın, bazıları yazın depresyona giriyor. 
Yorgunluk hiç bitmiyor, yorgunluk ömür boyu..
İşten yorgun geliyoruz, günün yorgunluğu diyoruz dilimize yapıştı bu ruh hali kurtulamıyoruz..
öyleyse bundan kurtulmanın, mevsimsel değişimlere hazırlıksız yakalanmamanın püf noktaları yok mu?? Elbette var..


Daha enerjik olmak için öncelikle bu psikolojiden kurtulmak lazım. Psikolog Davut İbrahimoğlu'na göre, “Enerimizi artırmak için her şeyden önce anı yaşamak gerekiyor. Geçmişi değil anı yaşamak çok önemli. Affedici olmak ve zihinsel çatışmalardan mümkün olduğu kadar kendimizi kurtarıp meditasyon yapmak da enerji artımında önemli rol  oynuyor. Enerjinin artmasında ve auranın gelişmesinde çok büyük rolü olan meditasyonun yanı sıra günde iki kuru incir fevkalade enerji artırır. Keten tohumu da çok önemli bir enerji artırıcıdır. Sabah erken kalkıp en az dört beş kere derin nefes alıp vermek de önemli.”  Bu gerçekten çok öenmli. Doğru nefes almak insanı son derece rahatlatıyor. Nefes teknikleriyle konuşmamızı, duruşumuzu bile düzeltebiliriz. Doğru nefes almak iki nedenle çok önemlidir; Vücudumuza ve organlarımıza yaşamlarını sürdürebilmeleri için ihtiyaç duydukları oksijeni sağlar. Vücuttan atılması gereken atık ve toksinlerden kurtulmanın en etkili yoludur. 

Düşünecek olursak beynimizin diğer organlardan daha fazla oksijene ihtiyacı var…Yeterince oksijen alınmadığında,zihinde bulanıklık,negatif düşünce depresyon,işitme ve görme bozuklukları başlıyor.. Yaşlanmanın en belirgin sebebi hücrelerin yetersiz oksijen alması. Canlı olmamanın ve genç kalmanın en önemli şartı temiz kan dolaşımı..Bunu sağlamanın en önemli yolu da nefeslerimizde saklı…
Bunlara ek olarak pekçok yerde tvde gazetelerde dergilerde yada internette yorgunluk atma kürleri okuyorum.. 3 bademin kabuklarını soyun, 4 kayısıyı yıkayın cinsinden kürler hazırlatan bloglar :) Neşe kokteylleri, yorgunluk savan kürler.. bu kürler ilginizi çeker mi dener misiniz bilemem ama bazı meyve ve sebzelerin doğru miktarlarda tüketildiğinde mucizeler yarattığı kesin..

Bunun yanında günün yorgunluğunu atmak için küveti doldurup güzel bir banyo yapmanın insan bedenine ve ruh sağlığına verdiği huzur ve dinlendirme etkisi tartışılmaz.. Bunun için de size aromatik kokular sunan ürünleri tavsiye edebilirim..
Kendinizi yenilemeye ne dersiniz?? Hayatınızda yapacağınız birkaç küçük değişiklikle yaşamınızı farklılaştırabilir, sıkıcılaşmış hayatınızı renklendirebilirsiniz…


Mutlu, sağlıklı, bol kahkahalı ve her mevsimin ayrı güzelliklerini keşfedip yaşayacak kadar dolu dolu enerjili günler...